ÇOCUKLARDA YAYGIN 5 YAZ HASTALIĞI

Yaz mevsimini hevesle bekleyenler arasında hiç şüphesiz çocuklar birinci sırada geliyor. Çocuklar yaz tatili boyunca pek çok aktiviteyle meşgul olup; park, bahçe, deniz ve havuzda bolca vakit geçiriyorlar. Ancak hastalıklara karşı korunmasız oldukları için özellikle bu dönemde daha fazla dikkat edilip, takip edilmeleri gerekiyor. Yaz mevsiminde çeşitli risk faktörlerinin farkında olarak önleyici tedbirler alınması çocukların tatilin tadını doyasıya çıkarmasını sağlayabilir.

1.       El-Ayak-Ağız Hastalığı: “Klorlamaya Karşı Dirençli!”

Enterovirüslerin neden olduğu enfeksiyonlar yaz aylarında daha yüksektir. Bir enterovirüs enfeksiyonu olan el-ayak-ağız hastalığı; hasta kişinin hapşırması ve öksürmesiyle, sekresyonlarla, lezyonların olduğu deriye yakın temasla veya enfekte havuz sularının yutulmasıyla bulaşabilir. Bu hastalıkta çocukların ağızlarında, ellerinde ve ayaklarında kabarcıklar oluşabilir veya sadece ağızlarında “herpangina” adı verilen lezyonlar ortaya çıkabilir. Bu virüs klora karşı dirençlidir. Havuzda klorlama yapılmasına rağmen havuz sularının yutulması bu hastalık için risk oluşturmaktadır. Hastalığı geçirecek kesin bir tedavi ya da hastalıktan koruyucu bir aşı bulunmamaktadır. Kaşıntı giderici losyonlar ve boğaz ağrısı için spreyler kullanılabilir. Ayrıca uzman hekim tarafından ateş düşürücü ve boğaz ağrısı için ağrı kesiciler önerilebilir.

2.       İdrar Yolu Enfeksiyonları (IYE): “Sıcaklık ve Nem Riski Artırıyor!”

İdrar yolu enfeksiyonları (IYE) çocuklarda, özellikle de kızlarda en sık görülen enfeksiyonlardan biridir. Sıcaklık ve nem arttıkça idrar yolu enfeksiyonu riski de artar. Özellikle ıslak mayo ve ıslak bikini ile güneşlenmek idrar yolu enfeksiyonu sebepleri arasındadır. İdrar yolu enfeksiyonu; idrar yaparken yanma ve acı hissi, sık idrara çıkma arzusu, idrarı bitirememe hissi, idrarda kanama, bulanık idrar, ağır ya da kötü kokulu idrar, kasık ve/veya sırt ağrısı ve ateşe yol açabilir. Bu belirtilerden sadece birinin mevcudiyeti bile idrar yolu enfeksiyonunu işaret edebilir.

3.       Kulak Enfeksiyonları (Otit): “Çocuklar Yetişkinlerden Çok Daha Duyarlı!”

Her 6 çocuktan 5’i üç yaşına gelmeden önce en az bir kere kulak enfeksiyonu geçirmektedir. Yaz mevsiminde yapılan birçok aktivite işitme sağlığına zarar verebilmektedir. Tuzlu veya tatlı suda yüzmek ve dalış yapmak, uçakla seyahat etmek, yüksek sese ve müziğe maruz kalmak veya havai fişek izlemek bunlardan sadece bazılarıdır. Yılın bu mevsimi kulaklar için en riskli dönemdir. Bu nedenle özellikle bu tür sağlık sorunlarına daha yatkın olan ailenin en genç üyelerinin kulak enfeksiyonlarını önlemek için ekstra özen gösterilmesi gerekmektedir.

4.       Gıda Zehirlenmeleri: “Sıcak Havalar Besinlerin Çabuk Bozulmasına Yol Açıyor!”

Yaz aylarında enfeksiyon ve hastalıkların bir diğer önemli nedeni de gıda zehirlenmeleri veya gıda kaynaklı hastalıklardır. Bakteriler sıcak ve nemli ortamlarda çoğaldığından, yemek pişirme ve piknik sayısının arttığı yaz aylarında gıda zehirlenmesi nispeten daha sık görülmektedir. Gıda zehirlenmeleri; sebzeleri, meyveleri, elleri ve pişirme yüzeylerini sık sık yıkayarak, gıdaların ve kapların çapraz kontaminasyona uğramasına izin vermeyerek, gıdaları uygun sıcaklıkta pişirerek ve uygun ortamda saklayarak önlenebilir.

5.       Böcek, Sivrisinek, Kene Isırıkları: “Park ve Bahçelerde Oynayan Çocuklar Kontrol Edilmeli!”

Keneler ve sivrisinekler; Kırım Kongo kanamalı ateşi (KKKA), Lyme hastalığı, Batı Nil ateşi ve sıtma gibi bulaşıcı hastalıklara neden olabilmektedir. Çocukta kene ısırması saptanırsa kenenin hemen uzaklaştırılması gereklidir. Kenenin olduğu bölgeye sıcak uygulama veya keneyi yakma işlemi yapılmamalıdır. Burada dikkat edilmesi gereken kene çıkartılmasının sağlık personeli tarafından yapılmasıdır, o yüzden çocuğun vücudunda kene tespit edildiğinde en kısa sürede bir sağlık merkezine başvuru yapılması gerekmektedir. Kene çıkartılırken ezilmemeli, patlatılmamalı ve kenenin üzerine alkol veya kolonya gibi bir kimyasal madde uygulanmamalıdır. Böcek ısırıklarında ise ısırılan bölgenin su ve sabun ile temizlenmesi oldukça önemlidir. Temiz bir bez ile kontrollü bir şekilde yapılan soğuk uygulama, ısırık bölgesinde oluşabilecek kızarıklık ve kaşıntıyı azaltmaya yardımcı olacaktır.