ÇOCUKLARDA SKOLYOZ
- Dr. Yunus Emre Bıkmaz
- 19 Haz
- 3 dakikada okunur
Omurgaya önden ya da arkadan bakıldığında sağa veya sola doğru eğrilik görülmesi ile anlaşılan skolyoz, genellikle büyüme çağındaki çocuklarda çoğunlukla genetik faktörlere bağlı olarak oluşuyor. Omurganın sağa ya da sola doğru “S” veya “C” harfi şeklinde eğilmesi olarak tarif edilen skolyoz, çocuğun sağlıklı ve hareketli gelişim dönemini olumsuz yönde etkileyebiliyor. Skolyoz tedavisi, çocuğun yaşı, eğriliğin yeri, derecesi ve ilerleme potansiyeline göre kişiye özel olarak planlanıyor. Bu tedavi uygulamalarından biri “ipli skolyoz ameliyatı”, “füzyonsuz skolyoz ameliyatı” ya da “omurgada gerdirme metodu” olarak adlandırılıyor ve gögüs bölgesindeki omurlarda olan yani idiopatik skolyoz tiplerinin büyük bir kısmında kullanılabiliyor. Bu yöntem, skolyoz hastası olan çocuğun boy uzamasını engellemeyerek büyüme sırasında beraberinde eğriliğin de düzelmesini sağlıyor.

Skolyoz Ergenlik Döneminde Sık Görülüyor
Skolyoz, omurganın sağa veya sola doğru eğriliği olarak tanımlanır. Skolyoz yani omurgadaki eğrilikler hafif derecede olabileceği gibi, ileri derecelerde de görülebilmektedir. Ergenlikte ortaya çıkan “adölesan idiyopatik skolyoz” en yaygın görülen skolyoz tipidir.
Skolyozda tedavi prensipleri her hasta özelinde değerlendirilerek uygulanmaktadır. Skolyoz tedavisi; çocuğun yaşı, eğriliğin yeri, derecesi ve ilerleme potansiyeline göre kişiye özel planlanmaktadır. Skolyozun erken yaşlarda saptanması, hastanın takibi ve doktor kontrolünde olması açısından hastaya önemli avantajlar sağlayabilmektedir. Ancak erken yaşlarda saptanan skolyozda çocuğun büyüme potansiyeli, aynı zamanda daha da fazla eğilme ihtimali anlamına da gelmektedir. Zira erken başlayan skolyozlarda çocuk uzadıkça omurga eğilmeye devam etmektedir.
İlk Doktora Başvurulduğunda Skolyozun Derecesi Çok Önemli
1. <20 derecenin altındaki hastalarda: Bu hastalar sadece izleme alınır. Büyüme potansiyeline göre 4-6 ay aralarla kemik gelişimi tamamlanana kadar hastalar takip edilir.
2. 20-45 derece arasındaki hastalarda veya <20 derecenin altında olup da takipte 5 dereceden fazla ilerleme saptanmış hastalarda: Bu hastalarda “konservatif tedavi” denilen aşağıdaki ameliyatsız tedavi yöntemleri uygulanır:
a. Fizik tedavi
b. Egzersiz tedavisi
c. Korse tedavisi
3. Bel eğrilikleri için >35, sırt eğrilikleri için >40 derecenin üzerindeki hastalarda: Bu hastalar, cerrahi süreç açısından değerlendirmeye alınır.
Çocukların Büyüme ve Gelişmesini Destekleyen Cerrahi Yöntem: “İpli Skolyoz Ameliyatı”
Skolyoz hastalığında tıbbi endikasyon mevcudiyetinde ameliyatla eğriliğin düzeltilmesi ve kaynatılması esastır. Skolyozda birleşen omurlar düz, ancak hareketsiz hale gelmektedir. Hareketsiz hale gelen omurların uzaması da olmayacağı için büyüme çağındaki çocuklara “kaynatma ameliyatı” mümkün olmamaktadır. Ancak ülkemizde sayılı merkezlerde uygulanan “ipli skolyoz ameliyatı” ile skolyoz hastası çocukların bu sıkıntısı çok büyük oranda ortadan kalkmaktadır. İpli skolyoz yöntemi, göğüs bölgesindeki omurlarda olan idiopatik skolyoz tiplerinin büyük bir kısmında kullanılmaktadır. Hastanın boy uzamasını engellemez; tam tersine büyüme döneminde eğriliğin, uzama ile birlikte düzelmesini sağlar.
İpli skolyoz ameliyat yöntemi, açık ameliyat olmayıp, laparoskopik olarak göğüs kafesinden açılan deliklerle kamera yardımıyla yapılmaktadır. Sistem eğriliğin olduğu omurlara ulaşılıp bu omurlarda eğriliğin dış bükey tarafına konan vidalar ve bu vidalara bağlanarak gerdirilen bantlardan oluşmaktadır. Gerdirme işlemi sırasında bir miktar akut düzelme olur, vidalar ve gerdirilen bant eğriliğin dış tarafının daha yavaş, iç tarafının daha hızlı büyümesini sağlar ve bu sayede hasta bir taraftan uzarken, diğer taraftan oluşan eşitsiz büyüme eğriliği de düzelir. Burada operasyon sırasında germe yapılarak gelişen düzeltme miktarı eğriliğin esnekliği ile orantılı olmaktadır, esnek bir eğrilikte operasyon sonrası belirgin bir düzelme sağlanmaktadır.
İpli Skolyoz Ameliyat Yöntemi Hangi Skolyoz Hastalarına Uygulanabilir?
İpli skolyoz gerdirme yöntemi, tüm skolyoz hastalarına uygulan bir yöntem olmayıp, bu yöntem için öncelikle şu özellikleri taşıyan uygun hastalar seçilmelidir:
1. Göğüs bölgesindeki omurlarında 30-60 derece arası eğrilik olan hastalar
2. Kemik büyümesinin başında olan hastalar
3. Boy uzamasının devam edeceği hastalar
4. Uzama kıkırdakları açık olan hastalar
5. Omurgası belirli bir güce sahip olan hastalar
6. Hastanın fiziksel özellikleri ve gelişmişliği göz önünde bulundurulduğunda, genel anlamda >10 yaşından büyük hastalar
7. Boy uzaması tamamlanmış, ancak esnek (hastayı sağa veya sola eğerek çekilen röntgenlerde eğrilikte belirgin düzelme görülüyorsa) bir eğriliğe sahip genç erişkin hastalar
Skolyoz Hastaları Ameliyat Sonrasında Dans Edip Spor Yapabiliyor!
İpli skolyoz yöntemi, hastada laparoskopik olarak göğüs kafesi kenarlarından açılan küçük deliklerden yapılmaktadır ve oldukça konforlu bir kapalı ameliyat tekniğidir. Hastanın kanama miktarı ve ameliyat sonrası ağrısı çok az olur. Ameliyat sonrası hastanede kalış süresi çok kısadır. Skolyoz hastalığında en önemli kıstas hastanın eğriliğini düzeltirken, aktif yaşamını ve hareket kapasitesini korumaktır. Bu nedenle skolyoz tedavisinde uzun yıllardır hekim ve hastaların tedaviye karar verirken sordukları “düz, ancak hareketsiz bir omurga mı; yoksa eğik, ancak hareketli bir omurga mı?” sorusu yerini “hem düz, hem de hareketli bir omurga” cevabına bırakmıştır. Çünkü ipli skolyoz yöntemi, hastalara hem düz, hem de hareketli bir omurga sunmaktadır. Hastalar bu sayede ameliyat sonrası dönemde dans, bale, spor gibi her türlü aktiviteyi herhangi bir kısıtlama olmadan çok rahatlıkla yapabilmektedir.







Yorumlar