YAŞLANMA KARŞITI 4 İPUCU
- Dr. Yunus Emre Bıkmaz
- 28 Ağu
- 2 dakikada okunur
Güneş ışınları, hava kirliliği, sigara kullanımı, stres ve çevresel faktörler cilde zarar vererek hızlı yaşlanmaya neden oluyor. Genetik faktörlerin de hızlandırdığı yaşlanma süreci, günümüzün yeni nesil tedavi yöntemleriyle önemli ölçüde yavaşlatılabiliyor. Örneğin, somon DNA ile yüzün doğal ifadesi bozulmadan cildin genç ve parlak bir görünüm alması sağlanabiliyor.

Daha 25 Yaşında Cilt Yaşlanmaya Başlıyor!
Cildin yaşlanması zaman içinde gelişen doğal bir süreçtir. Bu değişim genetik yapı, hormonlar, yaşam tarzı ve çevresel etkenlerin birleşimiyle ortaya çıkar. Genellikle 25 yaş sonrası ciltte bazı değişiklikler başlar. Kollajen ve elastin üretimi azalır, cilt sıkılığını kaybetmeye başlar. Hücre yenilenme hızı düşer. Cilt daha donuk ve mat görünür, hyaluronik asit seviyesi azalır. Cilt nemini kaybeder, kuruluk artar. İnce çizgiler özellikle göz çevresi ve alın gibi mimik bölgelerinde ortaya çıkar.
Cilt Yaşlanma Belirtilerini Azaltan Uygulamalar
1. Somon DNA: Somon DNA uygulamasında somon balığından elde edilen ve polinükleotid adı verilen DNA yapısında moleküller içeren bir madde kullanılır. Bu moleküller, cildin kendi kendini yenileme kapasitesini artırarak cilde kaybettiği nemi ve elastikiyeti geri kazandırmaya yardımcı olur, yaşlanma belirtilerini azaltarak cildi canlandırmaya katkı sağlar. Deride kollajen ve elastin üretimini destekler. Antioksidan etkisi sayesinde yaşlanma sürecini yavaşlatır. Biyolojik olarak uyumlu bir molekül olduğu için allerji yapma ihtimali oldukça düşüktür.
2. Gençlik aşısı: Gençlik aşısı olarak adlandırılan hyalüronik asit içerikli ürünler ise hacmine göre 10 kat daha fazla su tutma gücüne sahiptir. Bu sayede nem dengesini korumaya yardımcı olur ve özellikle kuru ve yıpranmış ciltlerdeki hasarı onarır.
Etkisini ilk seansta gösteriyor
Somon DNA ve hyaluronik asit içeren özel bir serum, ince iğnelerle deri altına enjekte edilir. Yüz, boyun, dekolte bölgesi ve eller gibi yaşlanma belirtilerinin görüldüğü bölgelere uygulanabilir. Uygulama protokolü 2-3 hafta aralıklarla 3-4 seans şeklindedir. İşlem sonrası hafif kızarıklık, şişlik veya morarma olabilir, ancak bunlar genellikle birkaç gün içinde tamamen kaybolur. Etkisini ilk seanstan itibaren gösterir ancak tam sonuçlar birkaç hafta sonra gözle görülür hale gelir.
Cildi Genç Tutan 4 İpucu:
1. Güneşte geçirdiğiniz zamanı sınırlayın: Güneş ışınlarının en güçlü olduğu zamanlarda güneşte bulunmaktan kaçının. Örneğin yaz aylarında, saat: 11:00-16:00 arasında güneşten uzak durmaya çalışın. Gökyüzü bulutlu olsa bile dikkatli olmak önemlidir. Güneşin UV ışınları bulutların arasından geçebilir.
2. Güneş kremi kullanın: En az 30 veya daha yüksek SPF (güneş koruma faktörü) içeren güneş kremleri kullanın. Etiketinde "geniş spektrumlu" yazan güneş kremlerini seçmek en iyisidir. Güneş kremini dışarı çıkmadan en az 30 dakika önce sürün ve her 1,5 saatte bir tekrar uygulayın. Yüzüyorsanız, terliyorsanız veya cildinizi havluyla ovuyorsanız daha sık güneş kremi sürmeniz gerekir.
3. Koruyucu giysiler ve güneş gözlüğü takın: Geniş kenarlı bir şapka boynunuzu, kulaklarınızı, gözlerinizi ve başınızı gölgeleyebilir. Güneş ışınlarının %99-100'ünü engelleyen güneş gözlüklerini seçin. Güneşe çıkmayı planlıyorsanız bol, hafif, uzun kollu gömlekler ve uzun pantolonlar veya uzun etekler giyin.
4. Bronzlaşmaktan kaçının: Solaryum, güneş lambaları veya bronzlaşma yatakları kullanmayın. Bronzlaştırıcı losyonlar veya kremler kullanmadan önce dikkatli olun ve uzman hekimle görüşün. Güneşsiz bronzlaştırıcı spreyler ve losyonlar genellikle dihidroksiaseton (DHA) adı verilen zehirli bir kimyasal içerir ve bu kimyasal ağzınıza, burnunuza veya gözlerinize kaçarsa tehlikeli olabilir. Bronzlaştırıcı haplar FDA tarafından onaylanmamıştır ve güvenli olmayabilir.







Yorumlar