top of page

TATİL DÖNÜŞÜ SENDROMUNA DİKKAT!

  • Yazarın fotoğrafı: Dr. Yunus Emre Bıkmaz
    Dr. Yunus Emre Bıkmaz
  • 8 saat önce
  • 2 dakikada okunur

Yaz tatili iş ve okul hayatına ya da günlük yaşamın yoğun temposuna kısa bir ara vermek için önemli bir fırsattır. Çoğu insan bu dönemi en iyi şekilde değerlendirip tatilin keyfini çıkarabilmektedir. Ancak bazı insanlarda ise tatil ve tatil dönüşleri hayal edildiği kadar keyifli olmayabilir. Tatil dönüşünde bekleyen dersler, sınavlar, ödevler, işler ve sorumluluklar, tekrar erken kalkma zorunluluğu ya da trafikte geçirilen zaman, kişide bıkkınlık ve isteksizliğe yol açarak “tatil dönüşü sendromu” ya da “yaz depresyonu” adı verilen duruma neden olabilir.

ree

Tatil Dönüşü Sendromuna Yakalanmayın

Uzun zamandır beklenen tatilin ardından depresif hissetmek oldukça yaygın bir durumdur. Rutinlerin bozulduğu, sorumlulukların bir süreliğine rafa kaldırıldığı tatil günlerinden sonra yeniden okul veya iş hayatına ya da günlük düzene dönmek zorlayıcı olabilir. Bu durum, “tatil dönüşü sendromu” ya da “yaz depresyonu” olarak adlandırılır. Tatil sırasında dinlenmenin yanı sıra bolca keyif alınır, beyin sürekli yeni uyaranlarla karşılaşır. Ancak dönüşte bekleyen işler, yığılmış sorumluluklar, tekrar erken kalkma zorunluluğu ya da trafikte geçirilen zaman, kişide bıkkınlık ve isteksizlik yaratabilir. Bu süreçte “tatilden döndüm, artık hayat yine aynı sıradanlığa girdi” düşüncesi depresif bir ruh haline zemin hazırlayabilir.

Tatil Paylaşımlarına Bakarken Depresyona Girmeyin

Yaz depresyonunu tetikleyen unsurların başında günümüzdeki sosyal medya paylaşımları önemli bir yer tutmaktadır. İmkânı olan kişilerin gittikleri tatil yerlerinin ve bu tatil dönemlerinin görsellerini sosyal medyada paylaşmaları, tatile gidemeyen bireylerde eksiklik, yetersizlik ve kıyas duygularını artırarak depresif bir ruh haline yol açabilmektedir. Bu nedenle sosyal medyada sadece “en mutlu anların” paylaşıldığı bilinmeli, gerçeğin tüm yönleri ile göz önünde bulundurularak bu görsellerin o bakış açısı ile incelenmesi gerekir.

Tatili Sorunlarınızın Çözümü Olarak Görmeyin

Depresyon çoğunlukla kış mevsimiyle ilişkilendirilse de yaz mevsiminde de görülebilir. Yaz mevsiminde depresyon için risk faktörleri taşıyorsanız ve depresif belirtiler günlük işlevselliğinizi etkiliyorsa öncelikle ruh sağlığı açısından bir uzman desteği almanız gerekir. Tüm bunların dışında tatil dönüşü yaşanan geçiş sürecini en iyi şekilde yönetebilmek için şu önlemler alınmalıdır:

  1. Beklentiyi gerçekçi tutmak: Tatilin tüm sorunları çözecek bir kaçış olmadığını bilmek önemlidir. Tatili bir mola olarak görmek, tatil dönüşü yaşanabilecek hayal kırıklığını azaltır.

  2. Geçiş süresi tanımak: Tatilden hemen sonra yoğun işlere girmek yerine, ilk 1-2 günü adaptasyon için ayırmak süreci kolaylaştırır.

Dengeli Bir Serotonin Salınımı İçin Uygun Saatlerde Güneşe Çıkın

Depresyon üzerinde etkili olan serotonin ve melatonin hormonlarının salınımı da mevsimlere göre değişir. Yaz aylarında melatonin salgısının azalması uyku bozukluklarını tetikleyebilirken, yeterince güneşe çıkamamak serotonin düzeyini olumsuz etkileyebilir. Bu durum da depresif belirtilerin artmasına yol açabilir.

Düzenli Uyku Ruh Sağlığınıza İyi Gelir

Her mevsimin ruh halimiz üzerinde farklı etkileri olsa da yaz depresyonunu önlemenin en etkili yollarından biri dengeli bir uyku rutini oluşturmaktır.

Tatil Dönüşü Sendromu Riskini En Aza İndirmenin Yolları:

  1. Uyku düzeni: Yazın melatonin salgısı azaldığı için uyku kalitesi bozulabilir. Belirli saatlerde yatıp kalkmak, serin ve karanlık bir ortamda uyumak uyku hijyenini destekler.

  2. Beslenme: Ağır yiyecekler yerine hafif, sebze ve meyve ağırlıklı beslenmek ruhsal dengeyi korur.

  3. Hareket etmek: Sabah ya da akşam serinliğinde yapılacak yürüyüşler serotonin salınımını artırır, ruh halini iyileştirir.

  4. Küçük molalar: Tatil dönüşü tekrar tatile gidemeseniz bile gün içinde kısa aralar vermek veya hafta sonu küçük aktiviteler planlamak mini tatil etkisi yaratır.

  5. Sosyal bağlar: Yakın çevreyle vakit geçirmek ve paylaşımda bulunmak yalnızlık hissini azaltır.

  6. Çalışma alanı: Çalışma ortamını ferah ve motive edici hale getirmek, tatil dönüşü yaşanan sıkışmışlık duygusunu azaltabilir.

 
 
 

Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
bottom of page