KALBİNİZE BİRAZ AŞK VERİN: AŞK KALP HASTALIĞI RİSKİNİ AZALTIYOR
- Dr. Yunus Emre Bıkmaz
- 16 Nis
- 3 dakikada okunur
Aşkın Faydaları Nelerdir?
Aşk hem psikolojik, hem de fizyolojik etkileri ile sağlığa iyi geliyor:
1. Metabolizma hızını artırarak yağ yakımına yardımcı olur.
2. Bağışıklık sistemini güçlendirir.
3. Cilt sağlığına iyi gelir.
4. Ağrıları azaltır.
5. Salgılanan hormonlarla birlikte kalbe de iyi gelir, kalp hastalıkları riskini azaltır.
Aşk, Kalp ve Beyin İlişkisi
Aşk, insanlığın var olduğundan beri herkesi meşgul eden bir konu olmuştur. Bu nedenle tarih boyunca pek çok farklı yönteme başvurularak aşkın gizemi çözülmeye çalışılmıştır. Aşk, bütün toplumlarda, her kültür seviyesinde, tüm zamanlarda var olmuş, hemen her insanın yaşamının bir döneminde en az bir kez yaşadığı ya da yaşamayı umut ettiği bir duygusal durumdur. Konu ile ilgili yapılan bilimsel araştırmalara göre, bu duygunun oluşumunda kalbin ve beynin rolü büyüktür.
Aşk kalp sağlığını olumlu etkilemektedir. Yapılan bilimsel araştırmalarda kalbin aşkı algıladığı ve beyin aracılığıyla endorfin, oksitosin ve feniletilamin gibi mutluluk veren hormonların salgılanmasını sağladığı ortaya çıkmıştır. Kalp ve beyin birlikte çalışarak sağlıklı bir aşk hayatının, dolayısıyla da sağlıklı bir vücudun oluşmasını sağlamaktadır.
Beynin kalbin de desteğiyle aşk üzerine salgıladığı hormonlar şunlardır:
1. Katekolaminler (Dopamin, Adrenalin ve Noradrenalin) (Heyecan hormonu): Kişiyi karşı cinse bağımlı hale getirir. Aşık olmak, vücudu katekolaminlerin salgılanmasına zorlar. Bunun neticesinde tansiyon yükselir, nabız artışı olur ve vücut ısısı artar.
2. Serotonin (Duygudurum hormonu): Serotoninin duygudurum düzenleyici olduğu ve mutluluk, kaygı gibi hislerin düzenlenmesinde önemli rol oynadığı düşünülmektedir. Bu sebeple; serotonin normal seviyelerde olduğunda daha odaklanmış, duygusal olarak daha dengeli, daha mutlu ve daha sakin hissedilebilir. Beyin aşık olmanın ilk safhalarında mutluluk veren seratonin hormonunu nispeten az salgılayarak mutsuz bir zemin hazırlamaya çabalar. Aşık olan kişiyi zihinsel ve fiziksel olarak aşığına yönelterek mutluluğu karşı cinste aramaya zorlar. Bir anda aşık depresyona doğru yolculuğa çıkabilir. Bilimsel araştırmalarda kalp krizi geçirme riski yüksek olan kişilerin kanında az miktarda serotonin tespit edilmiştir.
3. Endorfin (Mutluluk hormonu): Düzenli bir aşk hayatı olan insanların yaşam kalitelerinin artacağı da bilinmektedir. Çünkü aşık olmak endorfin hormonunu salgılattırır. Endorfin, mutluluk veren bir hormondur. Aşık olmak mutluluk hormonu ile birlikte tansiyonda düzelme sağlar, sosyal uyumu ve başarıyı artırır. Bu nedenle, by-pass ameliyatından sonra dahi bile düzenli aşk hayatına devam edilmelidir.
4. Neuro-Growth Factor (NGF) (Romantizm hormonu): Romantik duyguların ortaya çıkmasına aracı olan bir maddedir. Aşk sırasında ellerin terlemesine ve heyecanın yükselmesine de neden olur.
5. Oksitosin (Sadakat hormonu): Aşığın karşı cinse bağlanmasını, bir anlamda sadakatini sağlayan bir hormondur. Oksitosinin kalp hastalığı riskini düşürdüğü bilinmektedir. Sevilen kişiye sarılınca oksitosin hormonu yükselir ve bu da mutluluk hissini artırır. Oksitosin sayesinde stres azalır, kan basıncı düzenlenir ve kalp hastalıklarına yakalanma riski düşer. Eşine sadakatsiz davrananlarda beynin bu hormonu az salgıladığı bilimsel araştırmalarda ispatlanmıştır.
6. Vazopressin (Muktedirlik hormonu): Beyinde hipotalamusun gönderdiği bu hormon fazla salgılandığı zaman aşık olan kişi, sevdiği için her şeyi yapabilecek duruma gelir. Ayrıca bu hormon kan hacmini ve konsantrasyonunu düzenler.
7. Feniletilamin (Uyarıcı hormon): Elele olmak, gözgöze gelmek gibi basit davranışlar bile beyinde aşk molekülü olarak bilinen feniletilamin artışını tetikler ve çikolata benzeri bir zevk verir.
Kırık Kalp Sendromu Nedir?
Ağır stres, üzüntü ve büyük psikolojik travmalar sonrasında kabin ön damarlarında spazm olmakta, kalp kaslarında aşırı zayıflama veya aşırı kasılma olmakta ve bu durum “kırık kalp sendromu” olarak adlandırılmaktadır. Çoğunlukla menapoz sonrası kadınlarda görülen ve kalp krizi ile karıştırılan bu sendrom sırasında çekilen anjiyografide koroner damarların tamamen normal olduğu görülmekte, ama kalbin sol tarafında bir deformasyon dikkat çekmektedir. Bunun kalbin önünü besleyen ana damarda oluşan geçici bir spazm neticesinde olduğu tahmin edilmektedir. Yaklaşık 3 ay süren kırık kalp sendromu sırasında oluşan ritim bozukluğu ve kalp yetmezliği nedeniyle kaybedilen hastalar dahi vardır.
Kırık Kalp Sendromu Neden Olur?
Aşağıdaki durumlar aşırı strese neden olarak kırık kalp sendromunu tetikleyebilir:
1. Sevilen birini kaybetme
2. Boşanma
3. Eşin ya da sevgilinin terk etmesi
4. Eşin ya da sevgilinin ölümü
5. Eşler ve sevgililer arasında yaşanan tartışma








Yorumlar