“JİLET GİBİ BOĞAZ AĞRISI” ÇOCUKLARDA COVID İŞARETİ OLABİLİR!
- Dr. Yunus Emre Bıkmaz
- 6 Eki
- 3 dakikada okunur
Ateş, üşüme-titreme, öksürük, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, baş ve kas ağrıları, ishal, kusma, halsizlik, iştah kaybı ve bazen tat‑koku kaybı… Pandemi döneminden alışık olunan tüm bu belirtiler, bu sonbaharla birlikte tekrar gündeme geldi. Bu kez mevsimsel grip gibi atlatılan yeni salgın, özellikle çocuklarda test yapıldığında, test sonuçları COVID pozitif olarak kendini gösteriyor.

Çocuklarda COVID Salgını, Üst Solunum Yolu Enfeksiyonu (ÜSYE) Gibi Gözlemleniyor
Nimbus (NB.1.8.1) ve Stratus (XFG) gibi yeni Omicron alt varyantlarının ortaya çıkması, dünya genelinde yavaş seyreden bir sonbahar dalgasına yol açtı. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve ABD verileri, özellikle çocuklar ve yaşlılar gibi hassas gruplarda test pozitifliğinin ve acil servis başvurularının arttığını, ancak bu salgının, hastanelerin kapasitesini zorlayacak düzeye ulaşmadığını göstermektedir.Türkiye’de resmi veriler olmasa da benzer bir artış eğilimi gözlemlenmektedir. Acil serviste karşılaşılan COVID vakaları, 2025 sonbahar sezonunda Omicron soylarının etkisiyle genelde üst solunum yolu enfeksiyonu (ÜSYE) tablosu çizmektedir.
Çocuklarda en sık görülen COVID belirtileri şunlardır:
1. Burun tıkanıklığı, burun akıntısı
2. Öksürük
3. Halsizlik, yorgunluk
4. Ateş, üşüme-titreme
5. Baş ve kas ağrıları
6. Boğaz ağrısı
7. Sık hapşırma
8. Nefes darlığı
9. İshal
10. Mide bulantısı-kusma
11. Tat‑koku kaybı
12. Boyundaki lenf bezelerinde şişme
13. Ses kısıklığı
“Jilet Gibi Boğaz Ağrısı” Varsa, Nimbus Varyantına (NB.1.8.1) Dikkat Edin!
Öne çıkan Nimbus (NB.1.8.1) varyantı, halk arasında “jilet gibi boğaz ağrısı” olarak tarif edilen daha keskin boğaz ağrısı ile dikkat çekmektedir. İngiltere Ulusal Sağlık Servisi yetkilileri, bu varyantın belirgin bulgularının keskin boğaz ağrısı ve boyundaki lenf bezlerinde şişme olduğunu; bunun dışında yorgunluk, ateş ve kas ağrısı gibi klasik COVID semptomlarının da görüldüğünü bildirmektedir. ABD’deki vakaların yaklaşık %43’ünden de Nimbus varyantının sorumlu olduğu ortaya çıkmaktadır.
Ülkemizde ise Nimbus’un burun akıntısı, baş ağrısı, yorgunluk, sık hapşırma ve jilet gibi boğaz ağrısının yanı sıra mide bulantısı, kusma ve ishal gibi sindirim sistemi ile ilgili şikâyetleri de ön planda yapabildiği gözlemlenmektedir.
Stratus varyantı (XFG) ise Avrupa ve Hindistan’da yaygınlaşmaktadır ve semptomları Omicron’un diğer soylarıyla benzer seyretmektedir. Hastalarda üşüme-titreme, nefes darlığı, boğaz ağrısı, yorgunluk, baş ağrısı, bulantı‑kusma, kas ağrıları, ishal ve bazı durumlarda tat-koku kaybı görülmektedir. Bazı hastalarda ses kısıklığına yol açtığı da bildirilmektedir.
Doktora başvuran hastaların çoğunda üst solunum yolu enfeksiyonu (ÜSYE) belirtileri görülmektedir. Nimbus varyantıyla boğaz ağrısının daha keskin tarif edilmesi ve bazı kişilerde bulantı‑ishal gibi şikâyetlerin de ön planda yer alıyor olması dışında, önceki dalgalara göre belirgin bir semptom değişikliği yoktur. Bu nedenle, bu belirtilerin grip ve diğer virüslerle karışabileceğini hatırlamak, gerektiğinde test yaptırarak tanıyı netleştirmek önem arz etmektedir.
PCR ve Antijen Testleri Tarama için Önemli!
Uluslararası kılavuzlar, COVID tanısında PCR veya benzeri nükleik asit amplifikasyon testlerini (NAAT) öncelikli yöntem olarak kabul etmektedir. PCR, virüsün genetik materyalini tespit ettiği için en güvenilir yöntemdir; hızlı antijen testleri ise daha çabuk sonuç verir ancak duyarlılıkları daha düşüktür ve ilk test negatif çıksa dahi bile birkaç gün arayla tekrarlanması gerekir. Semptomu olan kişilerin test yaptırması ve test sonucu netleşene kadar izolasyonda kalması tavsiye edilmektedir.
Enfeksiyon hastalıkları rehberleri, yalnızca semptomlara bakarak COVID tanısı koymanın doğru olmadığını, tanının PCR veya hızlı antijen testleriyle doğrulanması gerektiğini özellikle belirtmektedir. Eğer bir temas öyküsü varsa, semptomsuz kişiler için de test önerilebilir; ancak hiçbir temas veya belirti olmayan bireylerde rutin tarama yapılması gerekmemektedir.
Okulların Başlamasıyla Birlikte Çocuklarda COVID Vakalarında Artış Gözlemleniyor
Dünya genelindeki veriler incelendiğinde, yaz sonunda ve okullar açılmadan hemen önceki dönemde vaka artışının en çok küçük çocukları etkilediği görülmektedir. Amerika’da 2025 yazı boyunca acil servis başvuruları genel olarak artmış durumdadır ve en yüksek oranların 0‑4 yaş grubunda görüldüğü bildirilmektedir. Ağustos 2025’ten sonraki süreçte okulların açılmasıyla birlikte acil servis başvurularının %15,2 yükseldiği ve bu artışın özellikle genç çocuklarda daha belirgin olduğu gösterilmektedir, buna rağmen hastaneye yatış ve ölüm oranlarının düşük seyrettiği söylenebilir. Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi de COVID aktivitesinin düşük bir tabandan yavaşça arttığını, ancak doktora başvuruların önceki sezonlarla benzer veya daha düşük düzeyde olduğunu belirtmektedir. Nimbus varyantının diğer Omicron soylarına göre ekstra bir tehdit oluşturmadığı ve mevcut COVID aşılarının koruyuculuğunu etkilemediği ifade edilmektedir.
Kronik Hastalıkları Olan veya Bağışıklığı Düşük Olan Çocuklara Bilhassa Dikkat!
Ülkemizde yaz tatili sonrası kreş ve okul öncesi çağdaki çocuklarda üst solunum yolu enfeksiyonu (ÜSYE) şikâyetleriyle acil servise başvuranların arttığı gözlemlenmektedir. Çoğu çocuk vakası hafif seyretmekte; ateş ve üst solunum yolu enfeksiyonu (ÜSYE) belirtileri ön planda olmakta ve destekleyici tedavi ile evde izolasyon genellikle yeterli olmaktadır. Ancak kronik hastalığı olan veya bağışıklık sistemi zayıf çocukların COVID aşısı hatırlatma dozlarını yaptırmaları konusunda özellikle dikkatli olunması önerilmektedir.







Yorumlar