GİZLİ AÇLIK NEDİR?
- Dr. Yunus Emre Bıkmaz
- 16 saat önce
- 3 dakikada okunur

Kalp Hastalıklarının Bilinmeyen Sebebi: “Gizli Açlık”
Kalp hastalıkları, dünya genelinde önde gelen ölüm nedenlerinden biri olarak kabul ediliyor. Son yıllarda yapılan araştırmalar, “gizli açlık” da denilen mikrobesin eksikliğinin kalp sağlığını olumsuz etkileyebileceğini gösteriyor. Demir, çinko, magnezyum ve selenyum gibi mineraller ile A, B, D ve K-vitamini gibi vitaminler, vücut ve kalp fonksiyonlarının düzgün çalışmasında kritik rol oynuyor. Eksiklikleri durumunda ise ileriki senelerde yüksek tansiyon, kalp yetmezliği ve ritim bozuklukları gibi sorunlar ortaya çıkabiliyor.
Gizli Açlık Sağlığımızı Tehdit Ediyor!
Gizli açlık, yeterli kalori alınmasına rağmen vücudun ihtiyaç duyduğu vitamin ve minerallerin yani mikrobesinlerin eksik olması durumudur. Örnek vermek gerekirse, bugün ABD'de nüfusun yaklaşık %30'u bu durumdan etkilenmektedir. Ülkemizde ise en son 2017 yılında yapılan Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması'nda D-vitamini eksikliği %85, folik asit (B9-vitamini) eksikliği %45, B12-vitamini eksikliği ise %20 oranında saptanmıştır.
Bu ve diğer mikrobesinlerin eksikliği; kronik enflamasyon, oksidatif stres ve damar iç yüzeyinde bozulma gibi temel sorunlara neden olarak ileriki yıllarda kalp hastalığı riskini artırmaktadır. Ayrıca bu durumun diğer bir sonucu da uzun vadede kanser oluşumunu kolaylaştırmasıdır.
Son 50 Yılda Meyve ve Sebzelerdeki Besin Değerleri Çok Azaldı
1970'lerde hız kazanan ve "Yeşil Tarım Devrimi" olarak isimlendirilen yeni tarım metotları, kimyasal gübreler, hibrit tohumların geliştirilmesi ve yoğun toprak işleme ile birim alandan elde edilen verim 2 kattan fazla artırıldı. Nüfus da eşzamanlı olarak yaklaşık 3 kat civarında arttı. Günümüzde tartışmalı olsa da “Yeşil Tarım Devrim”’nin yoksulluğu ve açlığı azalttığı düşünülmektedir. Ancak bu durum gıdalarda besin değerinde düşüşe neden olarak çok daha büyük başka bir soruna yol açtı. Yapılan araştırmalar, modern tarım yöntemleriyle yetiştirilen sebze ve meyvelerin besin değerlerinin son 50 yılda ciddi oranda azaldığını göstermektedir.
Gıdaların içerdiği çeşitli mineral, protein, vitamin ve fitobesinler son 50 yılda %10 ila %60’a varan oranlarda azaldı. Örneğin; 1960 yılındaki bir domatese göre 2000’li yıllardaki bir domates % 36 daha az magnezyum içermekte, % 14 daha az C-vitamini, % 30 daha az B1-vitamini, % 19 daha az B3-vitamini ihtiva etmektedir. “Modern” domatesin önemli antioksidanlar olan flavanon ve polifenol gibi fitobesinleri de daha az içerdiği bilinmektedir. Dünyanın en uzun soluklu tarımsal deneyi olan “Broadbalk Deneyi”nde 1845 yılından 1960’lara kadar buğdayın çinko, demir, bakır, manganez, magnezyum içeriğinin büyük ölçüde sabit kaldığı görülürken, 1960 yılından sonra ise kademeli olarak %20 ila %30 arasında azalma saptanmıştır.
Kanserde de Risk Faktörü
Oksidatif stres ve serbest radikaller kanserin başlama aşamasında önemli rol oynar. Vücudun bu riskler ile savaşmasında önemli koruyucu mekanizmaları vardır, ancak bu mekanizmalar mikrobesinlere ihtiyaç duyar. Ülkemizde konvansiyonel tarım 1990’lı yıllardan itibaren yaygınlaştığına göre çoğu insanın 30 yıldır eksik mikrobesin içeren gıdalar ile beslendiğini varsaymak yanlış olmaz. Kalp ve kanser hastalıklarının başlama yaşının giderek düşmesinin bir sebebi de gıdaların kimyasal kirliliği ile besleyiciliğinin azalması ve GDO’lu besinlerdir.
Kalp Hastalığı Riskini Artırıyor
Uzmanlara göre, mikrobesin eksikliği doğrudan kalp hastalıklarına neden olmasa da, risk faktörlerini artırarak dolaylı yoldan etkide bulunuyor. 7 veya daha fazla mikrobesin eksikliği olan kalp yetmezliği hastalarının hastaneye yatış ve ölüm riskinin neredeyse 2 kat arttığı gözlemlenmiştir.
1. Magnezyum eksikliği: Yüksek tansiyon ve kalp ritim bozukluklarıyla ilişkilendirilmektedir.
2. D-vitamini eksikliği ve K-vitamini eksikliği: Kalp-damar hastalıklarına yakalanma riskini artırır.
3. Potasyum, çinko ve selenyum gibi minerallerin yetersiz alımı: Kalp yetmezliğinin kötüleşmesine zemin hazırlayabilir.
Kalp Sağlığınızı Korumak ve Kanserden Korunmak için Çocukluk Çağından İtibaren Şu Önerilere Kulak Veriniz:
Gizli açlık ya da diğer adıyla mikrobesin eksikliği, ileriki yaşlarda ortaya çıkabilecek kalp hastalıklarının ve kanserin önemli bir parçası olabilir; ancak önlenebilir bir risk faktörüdür. Çocukluk çağından itibaren çeşitli ve dengeli bir diyetle bu hastalıkların ortaya çıkma riski azaltılabilecek, hastaneye yatışlar ve yaşam kayıplarının önüne geçilebilecektir:
Dengeli ve organik beslenme odaklı olun: Sebze, meyve, tam tahıllar, kuruyemişler ve tohumlar gibi besinleri günlük diyetinize dahil edin. Bu gıdalar, anti-enflamatuar özellikleriyle kalp sağlığını destekleyen mikrobesinler açısından zengindir. Örneğin; koyu yapraklı yeşillikler magnezyum kaynağıdır, güneş ışığı, kefir ve yağlı balıklar ise D-vitamini sağlar. Ayrıca ekolojik yöntemlerle üretilen organik gıdalar mikrobesinden çok daha zengindir.
Risk gruplarını izleyin: Kalp yetmezliği gibi kronik hastalığı olanlar, besin alımını düzenli takip etmelidir. Düzenli kan testleriyle eksiklikler erken dönemde tespit edilebilmektedir.
Yaşam tarzınızda değişiklikler yapın: Sigaraya hiç başlamama, başlanıldıysa bırakma, düzenli egzersiz ve stres yönetimi gibi faktörler, mikrobesin emilimini artırarak kalp sağlığını korur. Ayrıca, gıda zenginleştirme stratejileri eksiklikleri azaltmada etkilidir.
Vitamin takviyeleri için doktorunuza danışın: Çoğu vitaminin güvenli bir sınırı vardır ve vitamin takviyeleri ancak belirli şartlarda işe yarar. Bu nedenle, uzman hekime danışmadan uzun süreli takviye alınmaması önerilmektedir.
Yorumlar