BOĞULMA & İLK YARDIM YÖNTEMLERİ

Boğulma, solunum yollarının tıkanması sonucu vücudun oksijensiz kalması ve hayatî fonksiyonların tehlikeye girmesi durumudur. Bu tehlikeli durum; su içinde olmaktan, yabancı bir cismin hava yolunu tıkamasına kadar çok çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir ve hızla müdahale edilmediğinde ölümcül sonuçlar doğurabilir. Boğulma anında ilk yardım uygulamaları doğru ve hızlı yapıldığında hayat kurtarabilir. Bu nedenle her bireyin bu konuda temel ilk yardım bilgilerine sahip olması büyük önem taşır.

Boğulma Nedir?

Boğulma, temel olarak solunumun engellenmesiyle vücudun yeterli oksijeni alamaması durumudur. Genellikle nefes borusuna yabancı bir cismin kaçmasıyla ya da suya batma gibi olaylarla meydana gelebilir. Vücut oksijensiz kaldığında, beyin ve diğer hayati organlar işlevlerini yitirmeye başlar, bu da kısa sürede geri dönüşü olmayan hasarlara ve hatta ölüme yol açabilir. Boğulma anında vücut, oksijen eksikliğine tepki olarak panikleyerek solunum çabasına girer. Fakat solunum yolu tıkalı olduğu için nefes alma çabası sonuçsuz kalır. Bu süreç; kalp atışının yavaşlamasına, bilinç kaybına ve nihayetinde kalp durmasına ve ölüme neden olabilir.

Boğulma Türleri Nelerdir?

Boğulma türleri, meydana geliş şekline ve nedenine göre farklılık gösterir. Her bir türün farklı risk faktörleri bulunur. Boğulmanın türünü anlamak, doğru ve zamanında müdahale için kritik öneme sahiptir.

1.       Suda Boğulma:

Suda boğulma, solunum yollarının su ile dolması sonucu gerçekleşen en bilinen boğulma türüdür. Yüzme bilmeyen kişilerin derin sulara düşmesi, ani kas krampları, aşırı yorgunluk, alkol veya uyuşturucu madde etkisi altında suya girme, hatta kalp krizi gibi beklenmedik sağlık sorunları sonucunda ortaya çıkabilir. Solunum yollarına su kaçmasıyla birlikte akciğerlerde refleks olarak spazm oluşabilir ve bu da oksijen alışverişini daha da engeller.

Farklı su ortamlarında yaşanabilir:

a. Denizde boğulma

b. Havuzda boğulma

c. Gölde boğulma

Ayrıca tatlı su ve tuzlu su boğulmaları arasında vücut üzerindeki etkiler açısından önemli farklılıklar bulunur:

a.       Tatlı su: Akciğerlerden kana daha hızlı emilir.

b.      Tuzlu su: Akciğerlerde daha belirgin bir akciğer ödemine yol açabilir.

2.       Kuru Boğulma:

Kuru boğulma, bir kişinin suya maruz kalması ancak suyun akciğerlere ulaşmaması durumudur. Bu boğulma türü genellikle solunum yollarının suya tepki olarak anlık bir spazmla kapanması sonucu meydana gelir. Kişi sudan çıkarılsa bile, bu spazm devam edebilir ve nefes almasını engelleyerek oksijen alımını kısıtlar.Belirtileri genellikle suya maruz kaldıktan sonra saatler içinde ortaya çıkabilir ve öksürük, nefes darlığı, göğüs ağrısı gibi semptomları içerebilir. Kuru boğulma, özellikle çocuklarda görülebilen tehlikeli bir durumdur ve suya maruz kalma sonrası herhangi bir semptom gözlemlenirse mutlaka tıbbi yardım alınması zorunludur.

3.       İkincil Boğulma (Gecikmiş Boğulma):

İkincil boğulma, suya maruz kaldıktan sonra az miktarda suyun akciğerlere kaçması ve bu suyun akciğer dokusunda tahrişe neden olarak daha sonra akciğer ödemi oluşturması durumudur. Bu durum, suya batma olayından saatler hatta günler sonra dahi bile ortaya çıkabilir. Belirtileri arasında inatçı öksürük, nefes darlığı, hırıltılı solunum, aşırı yorgunluk ve bilinç bulanıklığı bulunabilir. İkincil boğulma, kesinlikle hafife alınmaması gereken ciddi bir klinik tablodur ve suya maruz kaldıktan sonra bu tür semptomlar gelişirse acil tıbbi müdahale gereklidir.

4.       Yabancı Cisim Tıkanıklığına Bağlı Boğulma:

Bu tür boğulma; soluk borusuna bir yiyecek parçası, küçük oyuncak veya başka bir yabancı cismin kaçarak hava akışını engellemesi sonucunda meydana gelir. Bebeklerde ve küçük çocuklarda sıkça görülen bir durum olmakla birlikte, yetişkinlerde de özellikle hızlı yemek yeme, yemek yerken konuşma veya gülme sırasında yaşanabilir. Kısmî tıkanıklıkta kişi öksürebilir ve nefes alabilirken, tam tıkanıklıkta kişi nefes alamaz, konuşamaz ve öksüremez. Böyle bir durumda hızlı ve doğru bir şekilde müdahale edilmezse dakikalar içinde ölümcül sonuçlar oluşabilir.

5.       Mekanik Asfiksiye Bağlı Boğulma:

Mekanik asfiksi, solunum yollarının dışarıdan bir baskı veya engelleyici bir kuvvet nedeniyle tıkanması sonucu oluşan boğulma durumudur. Bu tür boğulmalar; boğazın veya göğüs kafesinin sıkışması, yumuşak bir zemine yüzüstü düşme, uzun kordonlara veya kemerlere dolanma gibi çeşitli durumlarla ortaya çıkabilir. Hava akışının mekanik olarak engellenmesi, hızla oksijen yetersizliğine ve hayatî fonksiyonların durmasına yol açar.

6.       Kimyasal Boğulma:

Kimyasal boğulma, zehirli gazların veya kimyasal buharların solunması sonucu akciğerlerin işlevini yerine getirememesi durumudur. Karbonmonoksit zehirlenmesi, yangın dumanı inhalasyonu, klor gazı sızıntısı gibi durumlar bu kategoriye girer. Bu maddeler, oksijenin kana geçişini engelleyebilir veya doğrudan akciğer dokusuna zarar vererek solunum yetmezliğine yol açabilir.

Boğulma Belirtileri Nelerdir?

Boğulma belirtileri, boğulmanın türüne ve şiddetine göre değişkenlik gösterir. Ancak genel olarak aşağıdaki kritik belirtiler gözlemlenebilir ve bu işaretler acil müdahale gerekliliğini gösterir:

1. Nefes alamama veya aşırı zorlanma: Boğulmanın en belirgin işaretidir. Kişi nefes almak için yoğun çaba gösterir, ancak hava yolunun tıkalı olması nedeniyle nefes alamaz.

2. Şiddetli öksürük ve hırıltı: Özellikle kısmî hava yolu tıkanıklıklarında veya suda boğulma sonrası akciğerlerde sıvı birikiminde (akciğer ödemi) görülebilir.

3. Morarma (Siyanoz): Oksijen eksikliği nedeniyle dudaklar, parmak uçları ve tırnak yatakları morarabilir. Bu durum, vücudun ciddi şekilde oksijensiz kaldığının önemli bir göstergesidir.

4. Panik ve çırpınma: Özellikle suda boğulma durumunda kişi, hayatta kalma içgüdüsüyle aşırı panikleyebilir ve çırpınabilir.

5. Bilinç kaybı: Oksijen eksikliği ilerledikçe beyin fonksiyonları bozulur ve kişi bilincini kaybedebilir. Bilinç kaybı, durumun ciddiyetinin kritik bir işaretidir.

6. Konuşamama veya ses Çıkaramama: Yabancı cisim tıkanıklığında kişi genellikle konuşamaz veya ses çıkaramaz, çünkü hava akışı engellenmiştir.

7. Boğazını tutma eylemi: Yabancı cisim tıkanıklığı yaşayan kişi, genellikle ellerini boğazına götürerek bir şeyin tıkadığını ifade etmeye çalışır.

8. Köpüklü balgam: Özellikle akciğer ödemi gelişen durumlarda pembe köpüklü balgam görülebilir.

9. Kalp durması (Kardiyak arrest): Şiddetli ve uzun süreli oksijen eksikliği sonucunda kalp durması meydana gelebilir ki bu da en ciddi sonuçtur.

Boğulmada İlk Yardım Yöntemleri Nelerdir?

Boğulmada ilk yardım, hayatî önem taşır. Doğru ve hızlı müdahale, kişinin hayatını kurtarma potansiyeline sahiptir. İlk yardım uygulamalarına başlamadan önce güvenlik her zaman en önemli öncelik olmalıdır.

A)     Suda Boğulmada İlk Yardım:

Suda boğulma vakalarında ilk yardım, kişiyi sudan güvenli bir şekilde çıkarmakla başlar. Eğer profesyonel bir kurtarıcı değilseniz ve kendinizi riske atacak bir durum varsa, su içindeki kişiye doğrudan yaklaşmak yerine, can simidi, ip veya uzun bir sopa gibi nesneler kullanarak kişiye uzanmaya çalışılmalıdır. Kişi güvenli bir şekilde sudan çıkarıldıktan sonra aşağıdaki adımlar izlenir:

1.       Güvenliği Sağlama: Kurtarıcı olarak mevcut kişinin ve boğulan kişinin güvenliği sağlanır. Eğer su ortamı hâlâ tehlikeliyse, kişi güvenli bir yere çekilmeye çalışılmalıdır.

2.       Yardım çağırma: Vakit kaybetmeden “112 Acil Yardım Hattı” aranmalı ve ayrıca çevredeki kişilerden de yardım istenmelidir.

3.       Bilinç durumunu kontrol etme: Kişinin omuzlarına hafifçe dokunarak veya seslenerek bilincinin açık olup olmadığı kontrol edilir.

4.       Solunumu kontrol etme: “Bak-Dinle-Hisset” yöntemiyle yaklaşık 10 saniye boyunca baş-çene pozisyonu verilerek hava yolu açılır ve solunum kontrol edilir. Eğer solunum yoksa veya düzensizse, hemen suni solunuma başlanır.

5.       Suni solunum (Suni teneffüs): Kişinin burnu kapatılır ve ağzı sıkıca kavranarak 2 nefes verilir. Her nefes yaklaşık 1 saniye sürmeli ve göğsün yükseldiğinden emin olunmalıdır. Eğer göğüs yükselmiyorsa, hava yolunun açık olduğundan emin olunur ve tekrar denenir. Suda boğulmadan çıkarılan bir kişiye ilk olarak 5 kurtarıcı nefes verilmesi önerilir; bu, akciğerlere oksijen gitmesini hızlandırır ve hemen ardından kalp masajına geçilir.

6.       Kalp masajı (Göğüs basısı): Eğer kişinin nabzı yoksa veya hissedilemiyorsa, gecikmeden kalp masajına başlanır. Göğüs kemiğinin alt yarısına, her 2 el üst üste konularak, dik bir şekilde ve dirsekler bükülmeden dakikada 100-120 bası hızında 30 bası uygulanır. Bası derinliği yetişkinlerde yaklaşık 5-6 cm olmalıdır. 30 kalp masajı sonrası 2 kurtarıcı nefes verilerek bu döngü sürdürülür. Tıbbi yardım gelene veya kişi kendine gelene kadar bu döngü kesintisiz olarak devam ettirilmelidir.

7.       Isı kaybını önleme: Kişi sudan çıkarıldıktan sonra, hipotermiyi önlemek amacıyla üzeri kuru battaniye veya giysilerle dikkatlice örtülür.

8.       Gözlem: Kişi kendine gelse bile, ikincil boğulma riski nedeniyle mutlaka bir sağlık kuruluşuna götürülerek tıbbi değerlendirme yapılmalıdır.

B)      Yabancı Cisim Tıkanıklığına Bağlı Boğulmada İlk Yardım (Heimlich Manevrası)

Yabancı cisim tıkanıklığına bağlı boğulma durumunda, kişinin öksürüp öksüremediği veya nefes alıp alamadığına göre farklı uygulamalar yapılır:

1.       Kısmî hava yolu tıkanıklığı (Hafif tıkanıklık): Kişi öksürebiliyor ve konuşabiliyorsa, onu öksürmeye teşvik etmek en doğru yaklaşımdır. Öksürük, yabancı cismi çıkarmak için vücudun en etkili doğal mekanizmasıdır. Bu durumda “helâl deyip sırtına vurulmamalıdır”, zira bu durum yabancı cismin daha da derine inmesine neden olabilir. Kişinin durumu dikkatle gözlemlenir.

2.       Tam hava yolu tıkanıklığı (Tam tıkanıklık): Kişi nefes alamıyor, konuşamıyor, öksüremez hale geliyorsa veya morarmaya başlıyorsa, acil müdahale kaçınılmazdır. Bu durumda “Heimlich Manevrası” uygulanır:

a.       Yetişkinlerde ve 1 yaşından büyük çocuklarda Heimlich manevrası: Kişinin arkasında durulur ve kollar beline dolanır. Bir elin başparmağı yumruk yaparak göbek deliğinin hemen üzerine, kaburgaların altına yerleştirilir. Diğer el ile bu yumruk kavranır. “Hızla ve kuvvetlice” yukarı ve içeri doğru 5 kez bastırılır (karın basısı). Yabancı cisim çıkana veya kişi bilincini kaybedene kadar 5 karın basısı ve 5 sırt vuruşu döngüsü tekrarlanır. Eğer kişi bilincini kaybederse, hemen yere yatırılır ve 112 aranarak temel yaşam desteğine (kalp masajı ve suni solunum) başlanır. Her nefes vermeden önce ağız içi kontrol edilir ve yabancı cisim görünüyorsa dikkatlice çıkarılır.

b.      1 yaşından küçük bebeklerde Heimlich manevrası: Bebek bir kolun üzerine, yüzü aşağıya bakacak şekilde yatırılır. Başı desteklenir ve başının gövdesinden daha aşağıda olduğundan emin olunur. Serbest elin topuğuyla bebeğin kürek kemikleri arasına 5 kez “hafifçe” vurulur. Daha sonra bebek diğer kolun üzerine çevrilir, yüzü yukarı bakacak şekilde yatırılır. 2 parmakla göğüs kemiğinin alt yarısına 5 kez bastırılır (göğüs basısı). Eğer bebek bilincini kaybederse, hemen 112 aranarak temel yaşam desteğine (kalp masajı ve suni solunum) başlanır.

c.       Özel durumlarda Heimlich manevrası:

o   Hamile veya aşırı kilolu kişilerde Heimlich manevrası: Bu kişilerde karın basısı yerine göğüs kemiğinin ortasına, normal kalp masajı pozisyonuna yakın bir yerden bası uygulanır. Kollar kişinin göğsüne dolanarak ve yumruk göğüs kemiğinin ortasına yerleştirilerek yukarı ve içeri doğru “kuvvetlice” bastırılır.

o   Kendi kendine Heimlich manevrası: Eğer yalnızsanız ve boğulma riski altındaysanız, bir el yumruk yaparak göbek deliğinin hemen üzerine yerleştirilir, diğer el ile yumruk kavranır ve sandalye arkalığı, masa kenarı gibi sert bir yüzeye doğru bastırılarak karın basısı uygulanır.

Boğulmayı Önleme Yöntemleri

Boğulma, büyük ölçüde önlenebilir bir durumdur ve alınacak basit önlemlerle risk önemli ölçüde azaltılabilir.

A)     Suda Boğulmayı Önleme:

1.       Yüzme bilmeyenler veya yüzme becerileri yetersiz olanlar, derin sulara veya bilmedikleri su ortamlarına girmekten kesinlikle kaçınmalıdır. Yüzme öğrenmek, hem kişisel güvenlik ve hem de başkalarına yardım edebilme açısından hayati bir beceridir.

2.       Çocuklar suya yakınken her zaman kesintisiz ve aktif yetişkin gözetiminde olmalı, bir yetişkinin her an yakında bulunması sağlanmalıdır.

3.       Çocuk havuzları ve su birikintileri için uygun güvenlik bariyerleri veya çitler kullanılarak istenmeyen erişimler engellenmelidir.

4.       Tekne gezileri veya su sporları yaparken yüzme becerileri yetersizse can yeleği giymek, özellikle çocuklar için hayati önem taşır. Can yeleklerinin doğru beden ölçüsünde ve düzgün takılmış olması gereklidir.

5.       Alkol veya uyuşturucu etkisi altında yüzmekten veya suya yakın yerlerde bulunmaktan kesinlikle kaçınılmalıdır. Bu maddeler; muhakeme yeteneğini, koordinasyonu ve tepki sürelerini olumsuz etkileyerek boğulma riskini katlayarak artırır.

6.       Cankurtaranlı ve işaretlenmiş güvenli yüzme alanlarını tercih etmek olası tehlikelere karşı koruyucu bir önlemdir.

7.       Bilinmeyen veya tehlikeli akıntıları olan sulara girilmemelidir.

B)      Yabancı Cisim Tıkanıklığına Bağlı Boğulmayı Önleme:

1.       Yiyecekler küçük lokmalar halinde tüketilmeli ve yemek yerken konuşmaktan veya gülmekten kaçınılmalıdır. Acele etmeden, dikkatli bir şekilde yemek yemek önemlidir. Özellikle çocuklara üzüm, sosis, fındık, havuç gibi riskli besinler verilmeden önce mutlaka doğranması veya ezilmesi gerekmektedir.

2.       Bebek ve küçük çocukların ulaşabileceği yerlerde bozuk para, düğme, pil ve küçük oyuncak parçaları, vb. küçük ve yutulabilecek nesneler bırakılmamalıdır. Çocukların yaşlarına uygun oyuncaklar kullanması sağlanmalı ve oyuncak etiketlerindeki yaş sınırlamalarına titizlikle uyulmalıdır.

3.       Yemek yerken televizyon izlemek veya telefonla ilgilenmek gibi dikkat dağıtıcı unsurlardan kaçınmak, yiyeceklerin güvenli bir şekilde tüketilmesine yardımcı olur.

C)      Mekanik Asfiksi ve Kimyasal Boğulmayı Önleme:

1.       Bebek ve küçük çocukların uyuduğu veya bulunduğu ortamda yataklarında yumuşak yastık, battaniye gibi boğulmaya neden olabilecek nesnelerin bulundurulmaması önemlidir.

2.       Evde bulunan perdeler ve elektrik kabloları gibi uzun kordonlar çocukların erişemeyeceği bir şekilde düzenlenmeli veya sabitlenmelidir.

3.       Zehirli gazlar veya kimyasal buharların oluşabileceği ortamlarda yeterli havalandırma sağlanmalı ve maske gibi kişisel koruyucu ekipman kullanılmalıdır. Yangın durumlarında duman zehirlenmesinden korunmak için hızla tahliye olmak esastır. Karbonmonoksit dedektörleri, bu tür zehirlenmelerin önlenmesinde etkili bir araçtır.

Temel İlk Yardım Eğitimi Almanın Önemi

Boğulma, her yaşta meydana gelebilecek ciddi bir acil durum olmasına rağmen, doğru bilgiler ve hızlı müdahale ile birçok durumda hayat kurtarılabilir. Boğulmada ilk yardım tekniklerini bilmek, Heimlich manevrasını ve suni solunumu öğrenmek, hem kendimiz ve hem de sevdiklerimizin güvenliği açısından kritik öneme sahiptir.İlk yardım eğitimi almak, bu tür durumlarda doğru ve etkili bir şekilde müdahale edebilmek için en iyi yoldur. Herhangi bir boğulma şüphesinde veya suya batma vakasında mutlaka “112 Acil Yardım Hattı” aranmalı ve profesyonel tıbbi yardım alınmalıdır.

Boğulma Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

1.       “Boğulma sonrası kişi kurtarılsa bile tehlike devam eder mi?”

Evet. Özellikle suda boğulma sonrası kişi kurtarılsa bile ikincil boğulma veya akciğer ödemi riski nedeniyle tehlike devam edebilir. Az miktarda suyun akciğerlere kaçması, suya maruz kaldıktan saatler, hatta günler sonra ciddi solunum problemlerine yol açabilir. Bu nedenle, suya batma sonrası kendine gelen bir kişi bile mutlaka tıbbi değerlendirme için yine de bir hastaneye götürülmelidir.

2.       “Kuru boğulma nedir ve belirtileri nelerdir?”

Kuru boğulma, suya batma sonrası solunum yollarının spazmı nedeniyle suyun akciğerlere ulaşmaması durumudur. Belirtileri arasında suya maruz kaldıktan sonra ortaya çıkan inatçı öksürük, nefes darlığı, göğüs ağrısı, yorgunluk ve aşırı sinirlilik-huysuzluk bulunabilir. Bu belirtiler gözlemlendiğinde derhal tıbbi yardım alınmalıdır.

3.       “Bebeklerde boğulmada ilk yardım nasıl yapılır?”

Bebeklerde yabancı cisim tıkanıklığına bağlı boğulma durumunda, bebeklerdeki Heimlich manevrasına özgü sırt vuruşları ve göğüs basıları kombinasyonu uygulanır. Bebek yüzü aşağı bakacak şekilde kolunuzun üzerine yatırılır ve kürek kemikleri arasına 5 sırt vuruşu yapılır. Ardından yüzü yukarı çevrilerek göğüs kemiğinin alt yarısına 5 göğüs basısı uygulanır.

4.       “Heimlich manevrası her yaş grubuna uygulanır mı?”

Heimlich manevrası, yetişkinlerde ve 1 yaşından büyük çocuklarda uygulanır. 1 yaşından küçük bebeklerde ise bebeklerdeki Heimlich manevrasına özgü farklı bir teknikle yapılan sırt vuruşları ve göğüs basıları kullanılır.

5.       “Hamile veya aşırı kilolu kişilerde Heimlich manevrası yaparken nereye bası uygulanır?”

Hamilelerde ve obez kişilerde karın basısı yerine göğüs basısı uygulanır.

6.       “Boğulma riskini azaltmak için neler yapılabilir?”

Suda boğulma riskini azaltmak için, yüzme bilmeyenlerin derin sulardan uzak durması, çocukların suya yakınken sürekli gözetim altında tutulması, can yeleği kullanımı ve alkolün etkisi altında suya girilmemesi önemlidir. Yabancı cisim tıkanıklığına bağlı boğulma riskini azaltmak içinse yiyeceklerin dikkatli tüketilmesi, yemek yerken konuşmaktan veya gülmekten kaçınılması ve küçük nesnelerin çocukların ulaşamayacağı yerlerde tutulması gerekmektedir. Mekanik asfiksiye karşı güvenli uyku ortamları ve kablo düzenlemeleri, kimyasal boğulmaya karşı ise iyi havalandırma ve dedektör kullanımı kritik önlemlerdir.

7.       “Boğulma nedir?”

Boğulma, solunum yollarının tamamen veya kısmen tıkanması sonucu vücudun oksijensiz kalarak hayatî fonksiyonların tehlikeye girmesi durumudur. Bu durum; su, yabancı cisim veya dış baskı gibi farklı nedenlerle meydana gelebilir.

8.       “Boğulmak neden olur?”

Boğulmak; solunum yollarının fiziksel olarak engellenmesi, akciğerlere su girmesi, zehirli gazların solunması, göğüs veya boyun bölgesine dışarıdan gelen aşırı baskı gibi çeşitli nedenlerle hava akışının kesilmesi sonucu oluşur. Vücudun oksijen ihtiyacının karşılanamaması temel sebeptir.

9.       “Boğulma kaç dakika sürer?”

Boğulma sürecinin süresi, boğulmanın türüne ve kişinin oksijen depolarına göre değişmekle birlikte, beyin hasarının geri döndürülemez hale gelmesi genellikle 4-6 dakika içinde başlar. Kalp durması daha uzun sürebilir, ancak ilk birkaç dakika kritik öneme sahiptir.

10.   “Boğulma anında ne olur?”

Boğulma anında, solunum yolu engellendiği için kişi nefes almakta zorlanır veya hiç nefes alamaz. Vücut oksijen alabilmek için refleks olarak çırpınmaya başlar, panik yükselir. Oksijen eksikliği arttıkça dudaklar ve tırnak uçları morarabilir. Bilinç kaybı yaşanır, ardından kalp atışı yavaşlar ve nihayetinde kalp durması ve ölüm meydana gelebilir.

11.   “Boğulma hissi neyin belirtisi olabilir?”

Boğulma hissi, gerçek bir hava yolu tıkanıklığının veya sudaki bir durumun belirtisi olabileceği gibi, aynı zamanda panik atak, astım krizi, allerjik reaksiyon, anafilaksi, kalp rahatsızlıkları, kalp krizi ve hatta şiddetli reflü gibi başka sağlık sorunlarının da bir semptomu olabilir. Kalıcı veya tekrarlayan bir boğulma hissi yaşanıyorsa, mutlaka tıbbi yardım alınmalıdır.

12.   “Boğulan kişi ne hisseder?”

Boğulan kişi; başlangıçta şiddetli bir panik, korku ve nefes alma zorluğu hisseder. Oksijen eksikliği arttıkça baş dönmesi, zayıflık ve bilinç bulanıklığı yaşayabilir. Vücut oksijen için çaresizce çırpınır. Son aşamalarda bilinç kaybı ve uyuşukluk hissi başlar, bu da acı hissini azaltabilir.

13.   “Boğulan kişi batar mı?”

Boğulan kişi, genellikle ilk başta su yüzeyinde çırpınır ve yardım çağırmaya çalışır. Ancak oksijen eksikliği ve yorgunluk arttıkça, panik azalır ve kişi istemsizce suya batmaya başlayabilir. Akciğerlere su dolması ve hava boşluklarının azalması da batmaya katkıda bulunabilir.

14.   “Boğulmada ölüm nasıl gerçekleşir?”

Boğulmada ölüm, temel olarak vücudun oksijensiz kalması sonucu gerçekleşir. Hava yolu tıkandığında, oksijen beyin ve diğer hayatî organlara ulaşamaz. Beyin hücreleri oksijensizliğe karşı çok hassastır ve sadece 4-6 dakika içinde kalıcı hasar görmeye başlar. Oksijen eksikliği, kalp ritmini bozar ve kalp durmasına yol açar. Kalbin durmasıyla birlikte kan dolaşımı da tamamen durur ve vücudun tüm hücreleri oksijensiz kalarak organ yetmezlikleri ve ölüm meydana gelir.