ÇOCUKTA ZONA
- Dr. Yunus Emre Bıkmaz
- 22 Tem 2024
- 2 dakikada okunur
Zona genellikle 50 yaş üstü veya bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde görülmekle birlikte, nadiren altta yatan hiçbir rahatsızlığı veya tetikleyici faktörü olmayan sağlıklı çocuklarda da ortaya çıkabilmektedir.
Su çiçeği veya diğer ismiyle "Varisella Zoster" çocukluk çağında sık görülen bir viral enfeksiyondur. Bu enfeksiyon sonrasında hastalık belirtileri geçtikten sonra bile virüs sinsi bir şekilde vücutta yıllarca pasif durumda kalabilir ve herhangi bir sebep olsun olmasın yıllar sonra tekrar aktif hale gelerek, yani bir nevi hortlayarak zona veya diğer ismiyle "Herpes Zoster" dediğimiz rahatsızlığa neden olabilir.
Bu sinsi süreç sonrasında birden başlayan Zona hastalığı, ani başlangıçlı viral bir hastalık olup anbiyotik tedavisi gerektirmez. Ciltte ağrılı ve/veya hafif kaşıntılı kızarıklıklar (eritemli zemin) üzerinde içi su dolu kabarcıklarla (grupe veziküler lezyonlar) karakterize bir döküntü yapar. Döküntü ilk başlarken önce tek bir yerde ortaya çıkıp, ardından komşu bir bölgeye yayılan kızarıklıklar şeklinde başlayabilir. Çocuğun öyküsünde (özgeçmişinde ve soygeçmişinde) hiçbir anlamlı özellik saptanamayabilir. Ayrıca yapılan tüm kan tetkiklerinin (tam kan sayımı, periferik kan yayması, CRP, sedim ve rutin kan biyokimyası) neticesi normal bulunabilir. Bu nedenle, tanı genellikle fizik muayenede tipik döküntülerin görülmesi ile klinik olarak konulur. Tedavisinde ise, bu bir viral hastalık olduğundan, anti-bakteriyel tedavi (antibiyotik) değil, genellikle "asiklovir" isimli bir anti-viral ilaç tedavisi ile destek tedavileri kullanılabilmektedir. Tedavi altına alınan çocuk, çok nadir de olsa herhangi bir zona komplikasyonu gelişme ihtimaline karşı takip altında tutulur ve çoğu zaman çocuğun şikayetleri, herhangi bir komplikasyon gelişmeden hızla geriler.
Su çiçeği en sık 5-9 yaşları arasında, zona ise 50 yaş üstü kişilerde görülür. Ancak 1 yılda yüz binde 45 ihtimalle 0-14 yaş arası çocuklarda da zona ortaya çıkabilmekte ve bu yaş grubu içinde de en sıklıkla 5 yaş üstü çocuklarda görülmektedir. Eğer bir dedektif gibi araştırılırsa, bu çocukların sıklıkla anne karnında veya doğduktan sonraki ilk 1 yaşta su çiçeği geçirmiş veya su çiçeği geçiren birisi ile temas etmiş oldukları ortaya konulabilir.
Zona, bağışıklık sistemi sağlam, hiçbir risk faktörü olmayan gayet sağlıklı bir çocukta ortaya çıkabildiği gibi, bağışıklık sistemi zayıflamış çocuklarda da görülebilmektedir. Çocuklarda görülebilecek bağışıklık sistemini zayıflatan ve zonayı tetikleyebilecek bu hastalıklar arasında lösemi (kan kanseri), lenfoma (lenf kanseri), diğer kanser türleri, HIV enfeksiyonu veya AIDS, organ nakli olmuş olma durumu ve bağışıklık sistemini zayıflatan (immunsupresif) ilaçlar (kemoterapi gibi) kullanma sayılabilir. Ayrıca çocuk suistimalleri gibi adli vakalarda da zonaya rastlanabilmektedir. Altta yatan bir hastalığı olan çocuklara kıyasla sağlıklı çocuklarda hastalık çok daha iyi ve komplikasyonsuz seyreder ve çok daha kısa sürede (1-3 hafta içerisinde) sona erer.
Zona, çocuklarda büyük çoğunlukla ağrısız seyreder veya erişkinlerdeki kadar ağrı yapmayabilir. Daha ziyade kaşıntı eşlik edebilmektedir; ancak o bile hafif olabilir. Döküntünün dış görüntüsü ise çocuk ve erişkinde benzerdir. Çocuklardaki en önemli farklılık, döküntü öncesinde haberci (prodromal) ağrının olmaması, döküntüye ağrıdan ziyade kaşıntının eşlik etmesi ve döküntü geçtikten sonra devam eden sinirsel ağrı-hassasiyet durumunun (postherpetik nevralji) görülmemesidir.
Zona, genellikle iyi seyirli ve asiklovir tedavine hızlı yanıt veren bir rahatsızlık olsa da, nadiren menenjit, yüz felci (fasiyal palsi) ve döküntünün çok yaygın hale gelmesi (disseminasyon) gibi komplikasyonlara neden olabileceği akılda tutulmalı ve hasta takip altında tutulmalıdır. Klinik olarak tanı konulamayan, şüphede kalan bazı vakalarda kesin tanı için PCR testi, hücre kültürleri ve kanda antikor titrelerine bakmak yardımcı olabilir.

Comments