ÇOCUKLARDA ASTIMIN 9 İŞARETİNE DİKKAT!
- Dr. Yunus Emre Bıkmaz
- 1 gün önce
- 3 dakikada okunur
Astım, ataklarla seyreden kronik bir hastalıktır. Çocukluk çağının en sık görülen kronik rahatsızlığıdır. Ülkemizde yaklaşık her 10 çocuktan 1’inde görülen astım, doğru yönetilmediğinde tekrarlayan öksürük, hırıltı ve solunum güçlüğü ile çocukların yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebiliyor. Aile farkındalığı ve erken tanıyla doğru tedavinin planlanması, hastalığın kontrol altına alınmasında en önemli rolü oynuyor. Çocukluk çağı astımının anlaşılması ve doğru şekilde yönetilmesi için bazı erken bulgular yol gösterici nitelik taşıyor.

Çocuğunuzun Öksürüğünü Basit Bir Üşütme Sanmayın!
Astım; bronşların zaman zaman daralmasıyla ortaya çıkan tekrarlayıcı öksürük, hırıltı ve solunum güçlüğü ataklarıyla seyreden bir hastalıktır. Öksürük, astımın en temel belirtisidir; öksürüksüz bir astım hastalığı olmaz. Türkiye’de çocuklarda astım görülme sıklığı yüzde 10’lara varmaktadır. Kuru ve yüksek bölgelerde daha az, nemli ve deniz kıyısı bölgelerde ise daha fazla görülür. Maalesef pek çok çocuk astım ilacı kullanmasına rağmen, ailesi onun aslında astım hastası olduğunu bilmemekte ve bronşiolit, bronşit başlangıcı, allerjik bronşit veya zatürre başlangıcı gibi yanlış tanılar alabilmektedir. Bu nedenle, her şeyden önce doğru tanı konulmalıdır. Ayrıca her çocuğun, akciğerlerinin yanı sıra burun içi de detaylı bir şekilde değerlendirilmelidir. Çünkü eşlik eden bir allerjik rinit de sıklıkla birlikte bulunabilir. Özellikle 3 yaş altındaki çocuklarda viral enfeksiyonlara bağlı kısa süreli hışıltılı ataklar görülebilir ve bu durum çoğu zaman yaş ilerledikçe kaybolur. Ancak bu çocuklar yakından ve düzenli olarak izlenmeli; gereksiz uzun süreli ilaç tedavisinden kaçınılmalıdır.
Çocuğunuzdaki Astımı Fark Etmek için Bu 9 İşaret Önemli:
Astım belirtileri farklılık gösterebilir, her çocukta aynı şekilde ortaya çıkmaz. Örneğin; astımda yalnızca solunum güçlüğü değil, tekrarlayan kuru veya balgamlı öksürük de tek başına bir belirti olabilir. Çocuklarda astımı fark edebilmek için şu belirtileri göz ardı etmemek gerekir:
Gece artan öksürük
Hırıltılı solunum
Nefes verirken duyulan ıslık sesi
Tekrarlayan kuru veya balgamlı öksürük
Koşup terleme, gülme, ağlama, yemek yeme gibi eforla gelen öksürük nöbetleri
Ağır atak dönemlerinde omuz ve göğüs duvarında kaburga aralarında çökmeler, solunum eforunun artması, solunumda zorlanma, solunum güçlüğü
Ciddi nöbetlerde halsizlik, huzursuzluk ve nadiren bilinç değişikliği
Çocuğun geçmişinde inek sütü veya yumurta allerjisi gibi bir besin allerjisi ya da egzama öyküsünün bulunması
Ailede, akrabalarda allerjik hastalık veya astım varlığı
Allerjiler Kontrol Edilmezse Durum Daha da Zorlaşır
Çocukluk çağı astımının yüzde 70’inden fazlası allerjik kökenlidir. Ailesinde allerji veya astım öyküsü olan çocuklarda astım görülme riski normal popülasyona göre daha yüksektir. Astımı olan çocuklarda sıklıkla inek sütü proteini allerjisi gibi besin allerjileri, egzama ve burun akıntısı, burun tıkanıklığı, sık hapşırma, burnunu ve gözünü kaşıma isteği ve geceleri diş gıcırdatma gibi bulgularla seyreden allerjik rinit yani alerjik nezle de görülebilir. Özellikle allerjik nezlenin tedavi edilmemesi, astım kontrolünü zorlaştırabilir.
Uzun Süreli Bir Tedavi Planı Gerekli
Astım kronik bir gidişle yıllarca devam eden bir hastalık olduğundan, yalnızca atak dönemlerinde yani çocuğun öksürüğü olduğunda değil, atak dışında da yani öksürüğü olmadığında da uzun süreli bir koruyucu tedavi programı gereklidir. Dünya genelinde kabul gören basamak tedavisi yaklaşımı ile çocuğun durumuna göre tedavi düzeni belirlenmelidir. Son yıllarda halk arasında “turuncu hava” olarak bilinen ve solunum yolundan alınan kortizonlu ilaçlar, astımın uzun süreli tedavisinin en önemli öğelerinden biri haline geldi. Bu ilaçların dozu ağızdan alınanlardan çok daha düşük olduğundan, diğer kortizonlu ilaçların alınmasıyla sıkça gözüken yan etkiler bunlarda gözükmez. Koruyucu etkileri olan bu ilaçlar, doktor kontrolü altında uzun süre kullanılabilirler. Hava yolu ile kullanılan inhaler ya da nebülizer ilaçların doğru kullanımlarının öğrenilmesi başarılı bir tedavi için son derecede önemlidir.
Doğru Yönetilen Tedavi Çocukların Yaşam Kalitesini Artırır
Çocukluk çağı astımı, ailelerin doğru bilgilendirilmesi ve uygun tedaviyle yönetildiğinde çocukların yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilemeden kontrol altına alınabilen bir hastalıktır. Öksürüğün küçümsenmemesi, çocuk üşütmüş deyip geçiştirilmemesi, allerjik belirtilerin dikkate alınması ve uzman hekim takibi, çocukların sağlıklı bir geleceğe adım atması için kritik öneme sahiptir.
Astım Tedavisindeki Asıl Amaç Nedir?
Tedavide amacımız şunlardır:
1. Atak sayısını azaltmak
2. Atakların şiddetini hafifletmek
3. Komplikasyonları önlemek
4. Çocuğun yaşına uygun fiziksel aktiviteleri sürdürebilmesini sağlamak
5. Çocuğun büyüme ve gelişmesinin normal devamını sağlamak
6. İlaç yan etkilerinden korumak
7. Hem aileleri, hem de çocukları hastalık konusunda bilinçlendirmek
Bilinçli Bir Aile, Tedavinin Başarısında Kilit Rol Oynar
Astım konusunda ailelerin bilinçli olması ve astım ataklarını önleyici tedbirler almaları da çocukların yaşam kalitesine önemli derecede etki eder. Örneğin; ailelerin sigara içmesi, çocuk astımını olumsuz yönde etkileyen çok ciddi bir faktördür.
Çocukta Ev Tozu Akarı (Mite) Allerjisi Varsa, Astım Ataklarını Önlemek İçin Evde Alınabilecek Koruyucu Tedbirler Şunlardır:
Yatak odasında halı bulundurmayın.
Tüylü oyuncak, peluş oyuncak ve yünlü eşyaları azaltın.
Odasında kitaplık-kütüphane bulundurmayın; kitap, vb. toz tutan eşyaları kapalı dolaplarda saklayın.
Nevresim ve çarşafları haftada 2 kez en az 60°C üzerinde yıkayın.
Yatak, yorgan ve yastığın yün veya kuştüyü olmamasına dikkat edin.
Akar barındırmayan özel yataklar tercih edin.
Gerekli durumlarda HEPA filtreli süpürgeler ve hava temizleme cihazları kullanın.
Düzenli doktor kontrollerini ihmal etmeyin.
Doktorunuz uygun görürse özel durumlarda allerji aşı tedavisi (immunoterapi) gerekebilir.







Yorumlar