YEDİKLERİNİZ RUH HALİNİZİ ETKİLİYOR MU?
- Dr. Yunus Emre Bıkmaz
- 4 gün önce
- 2 dakikada okunur
Gün içerisinde yaşadığımız sıkıntı, yorgunluk, endişe ve mutsuzluk gibi değişik ruh halleri, tercih ettiğimiz yiyeceklerin çeşit ve miktarlarını da belirleyebilir. Bu durum bazen iştah kaybına neden olurken, depresif ruh halinde olan birinin mutluluğu yemekte aramasında olduğu gibi çoğu zaman da yanlış ve kontrolsüz beslenmeye neden olmaktadır. Peki bunun sağlıklı bir yolu yok mu?

Farklı Ruh Hallerine Göre Sağlıklı Beslenme (Good Food = Good Mood) Nasıl Yapılmalı?
1. Bedenen yorgunsanız ya da çabuk yoruluyorsanız: “C-vitamini içeren gıdalar alın!”
Bedenen yorgun olmak, iştahın azalmasına sebep olur. Kişiler çoğu zaman yemek yemek istemezler. Dikkat edilmediği takdirde, düşen vücut direnci hastalıklara daha kolay yakalanılmasına sebep olur. Böyle dönemlerde C-vitamini tüketiminin özellikle artırılması gerekir. Taze meyve ve sebzeler en ideal tercihlerdir; ancak vitamin kaybına uğramamaları için çiğ tüketilmeleri önerilir. Suyunu sıkmak hem alınan kalori miktarının artmasına, hem de alınan posanın azalmasına sebep olur ve bu nedenle çok önerilmez. Ayrıca bekletilerek içilen meyve sularında vitamin kayıpları çok fazla olur. Portakal, kivi, elma, armut, havuç, yeşil biber, maydanoz, tere, roka yorgun ruh halinde tercih edilmesi gereken sebze ve meyvelerdir. İçecek olaraksa kuşburnu gibi bitkisel çaylar önerilir.
2. Okulda ya da işyerinde çok halsizseniz: “Peynir, süt ve ayran halsizliğe iyi geliyor!”
Okul, iş ve sosyal yaşamın getirdiği halsizlik durumunda, özellikle kalsiyum ve proteinden zengin besinler tercih etmek doğru olacaktır. Süt, yoğurt, ayran, cacık ve peynir en büyük yardımcılardandır. C-vitamini ihtiyacı da yine bu dönemde artacağı için taze meyve ve sebze tüketimi artırılmalıdır. Meyveli yoğurtlar ve sütler tercih edilebilir. Mevsim meyveleri ile hazırlanmış meyveli yoğurtlar halsizliği hafifletecektir.
3. Mutsuzsanız: “Mutsuzluğunuzdan tatlı ile değil kuru meyvelerle kurtulun!”
Mutlu değilken daha çok şeker ve şekerli besinler tercih edilir. Oysa ki; basit şekerler yerine, kompleks karbonhidrat içeren yiyecekler kan şekerini daha iyi kontrol edecektir. Tahıllı ekmeklerle hazırlanan sandviçler en ideal tercihlerdir. Yine bu dönemde tatlı ihtiyacı için kuru meyveler çok iyi birer alternatif olacaktır. Fosfordan zengin olan balıklar, kurubaklagiller ve bulgur da bu dönemin çabuk atlatılmasına yardımcı olacaktır.
4. Kızgınsanız, öfkeliyseniz, sinirlendiyseniz: “Kola, demli çay ve koyu kahve içmeyin!”
Öfke durumunda yağlı tohumlar; özellikle badem, ceviz, fındık ve fıstık tüketilmesi uygundur. Kahve, demli çay, kola ve diğer gazlı içecekler, enerji içecekleri ve kafeinli içeceklerden bu dönemde özellikle uzak durulması önerilir. İlla bir şey içilecekse; daha çok rezene, kuşburnu, ıhlamur, adaçayı gibi bitkisel çaylar veya ılık, tarçınlı süt tüketimi artırılmalıdır.
5. Endişeliyseniz, korku, kaygı ya da panik yaşadıysanız: “Endişeleriniz su ile birlikte aksın!”
Korku-kaygı-endişe gibi durumlarda adrenalin deşarjından dolayı vücutta sıvı kaybı olacağından sıvı alımı artırılmalıdır. İlk tercih, her zaman saf sudur. Daha sonrasında çorba, komposto, meyve suyu, ayran, bitki çayları ve mineralli sular içilebilir.
6. Hayal kırıklığı yaşadıysanız ya da kalbiniz kırıldıysa: “Hayal kırıklığına karşı muz, çilek, kivi!”
Daha çok şeker, her türlü çikolata, pasta ve kurabiye gibi besinlerin tercih edildiği bu dönemde, aslında posalı ve C-vitamin içeriği yüksek yiyecekler en doğru tercih olacaktır. Taze sebze ve meyveler bu dönem için en iyi tercihtir. Bol yeşillikli salatalar, muz, çilek, kivi ve ananas da iyi birer kaynaktır.







Yorumlar