25 YILDA 746 MİLYON ÇOCUK OBEZ OLABİLİR!
- Dr. Yunus Emre Bıkmaz
- 4 saat önce
- 3 dakikada okunur
Düzensiz beslenme ve hareketsizlik nedeniyle toplumda hızla yayılan obezite, çocukları da önemli ölçüde etkiliyor. Dünyada 5-19 yaş arası çocuklarda obezite prevalansı 1975 yılında %4 iken, 2022 yılında bu oran %20’ye ulaşmıştır. Obez çocuk sayısı 1975 yılında 11 milyon iken, 2022’de 65 milyon kız ve 94 milyon erkek olmak üzere toplamda 159 milyona yükselmiştir. 2050 yılında dünya genelinde 5-19 yaş arasında 746 milyon çocuk ve gencin aşırı kilolu yani obez olacağı öngörülmekte, ülkemizde ise en az 3,39 milyona ulaşacağı tahmin edilmektedir. Önlenebilen ölüm nedenleri arasında birinci sıradaki sigaranın ardından ikinci sırada yer alan obezitenin kalıcı tedavisi, multidisipliner yaklaşımlarla gerçekleştiriliyor.

Teknolojik Gelişmeler, Obeziteyi Tetikliyor!
Başlıca çocukluk çağı obezitesi nedenleri şunlardır:
1. Düzenli ve dengeli beslenme alışkanlığı olmaması: Düzenli ve dengeli beslenme obezite gelişimini engelleyici bir faktörken, bunun tam tersi şekilde beslenen çocukların çeşitli vitamin ve mineral yetersizlikleri açısından da risk altında oldukları bilinmelidir. Alınan kilo kof kilo olduğundan, demir eksikliği, vb. durumlara obez çocuklarda sıklıkla rastlanır:
a. Hızlı beslenme
b. Diyetteki artmış yağ oranı
c. Fazla karbonhidrat tüketimi
d. Şekerli içeceklerden zengin beslenme
2. Hareketsizlik ve apartman çocuğu olma:
a. Okul stresi ve sınav kaygısı: Çocukların okuldaki sınavlarında ve akademik hayatta başarılı olma kaygısı obeziteyi tetiklemektedir.
b. Güvensiz çevre: Yaşanılan çevrenin artık eski zamanlardaki kadar güvenli olmaması
c. Teknolojik gelişmeler: Son teknolojik gelişmelerin çocukların evde daha çok her türlü ekran karşısında vakit geçirmelerine ve fiziksel aktivitelerinin azalmasına neden olması obezite yol açmaktadır.
3. Öğün atlanması: Öğün atlanmasının, özellikle de çocuklarda kahvaltı alışkanlığının olmamasının doğrudan obeziteye yatkınlığa yol açtığı çalışmalar ile gösterilmiştir.
4. Ailesel genetik yatkınlık (Baskül ailesi): Ebeveynlerin her ikisi de obezse, çocukta şişmanlık riskinin belirgin olarak arttığı da kanıtlanmıştır.
5. Nadir genetik hastalıklar: Ailesel genetik yatkınlığın haricinde, erken yaşta şişmanlığa neden olan ya da ek bulguların eşlik ettiği nadir genetik hastalıklar da mevcuttur. Bu genetik hastalıkların ya da hormonal bozuklukların şüphe edildiği çocuklar, çocuk endokrinoloji hekimleri tarafından görülmeli ve izlenmelidir.
Çocuklardaki Obezite Yatkınlığı, Erişkinlerden Farklı Hesaplanıyor
Çocuklarda obezite tanısında sıklıkla boy ve aktüel ağırlık (AA) değerleri kullanılmaktadır. 2 yaşından küçük çocuklarda ideal ağırlık (İA) ve boya göre ağırlık (BGA) değerlerine göre tanı konulmaktadır. Daha büyük çocuklarda ise vücut ağırlığı, boyun metre cinsinden karesine bölünerek vücut kitle indeksleri (VKİ, BMI) hesaplanmaktadır. Ancak erişkindekinden farklı olarak sabit bir değere göre karar verilmemektedir. Yaş ve cinsiyete göre oluşturulmuş eğrilerde vücut kitle indeksi (VKI) yüzde değerleri %85-95 arasına denk gelen çocuklar fazla tartılı, >%95 ve üzerinde olanlar ise şişman yani obez olarak kabul edilmektedir. Yine bu çocuklarda bel çevresi değerleri de organ yağlanması ve metabolik risklerin ortaya konulmasında yardımcı olmaktadır.
Çocukların Obeziteden Korunması için Aktif Yaşam Şart!
Genetik veya hormonal nedenlerden kaynaklanmayan “basit obezite”nin söz konusu olduğu durumlarda tedavinin en önemli bileşeni yaşam tarzı değişiklikleridir:
A ) Yaşam tarzı değişiklikleri:
1. Sağlıklı beslenme
2. Düzenli egzersiz
3. Uyku saatlerinin düzenlenmesi
4. Bilgisayar, televizyon, akıllı telefon, tablet, vb. her türlü ekran başında geçirilen sürenin azaltılması
B) İlaç tedavileri: Bazı durumlarda ilaç tedavileri gündeme gelebilir, ancak yaşam tarzı değişiklikleri uygulanmadığı zaman ilaç tedavisinin de etkinliği sınırlı kalmaktadır.
C) Obezite cerrahisi (Bariatrik cerrahi): Erişkin dönemde uygulanan bariatrik cerrahi, çocukluk çağında öncelikli tedavi yöntemlerinden biri değildir ve bu konuyla ilgili araştırmalar devam etmektedir. Bu yöntem; sadece gelişimini büyük oranda tamamlamış, diğer tedaviler ile gelişme kaydedilemeyen, seçilmiş olgularda gündeme gelebilir. Ancak çocuk; bu konuda deneyimli, çocuk endokrinoloji dahil gerekli tüm branşların bulunduğu merkezlerce multidisipliner bir yaklaşımla değerlendirilmelidir.
Birçok Sağlık Profesyoneli Bu Takımın Bir Parçası
Birçok faktörün etkilediği bir problemi ortadan kaldırmanın yolu probleme farklı açılardan bakabilme kabiliyetine sahip olmaktan geçmektedir. Dolayısıyla obezitenin kalıcı tedavisi ancak multidisipliner bir yaklaşımla mümkündür. Multidisipliner yaklaşım derken, obeziteye neden olan faktörleri irdeleyen bilim dalları ile kollektif bir çalışma kastedilmektedir.
Obezite tedavisinde ekipte yer alması gereken bölümler şunlardır:
1. Obezite cerrahisi (Genel cerrah)
2. Endokrinoloji
3. Gastroenteroloji
4. Psikiyatri, psikoloji
5. Kardiyoloji
6. Göğüs hastalıkları
7. Beslenme ve diyetetik
8. Fizyoterapi (FTR)
9. Diğer branşlar: Ayrıca ihtiyaç doğrultusunda diğer branşlar hasta bazlı olarak ekibe dahil olabilmektedir.
Bu branşların hepsi ayrı ayrı hastayı değerlendirmekle birlikte, haftalık komite toplantıları ile bir araya gelerek hasta için bütüncül bir yaklaşım ile en uygun tedavi şemasını belirlemektedir. Böylece birebir o hastaya özgü, sağlık durumuna ve mevcut hastalıklarına göre uygun tedavi protokolü belirlenmiş olur. Bu şekilde izlenen hastalarda ömür boyu korunan tedavi başarısı şansı oldukça yüksektir.
Geri Kilo Alımı İstemiyorsanız
Multidisipliner ekip ile tedavi edilmeyen ya da kontrollerine uymayan hastalarda eski yaşam tarzına dönüşler ve geri kilo alımları çok sık gözlenmektedir. Öyle ki geri kilo alımı 10 yılda neredeyse yarı yarıya gibi yüksek bir orana ulaşmaktadır. Geri kilo alımı demek aynı zamanda kronik hastalıkların tekrar ortaya çıkması ya da kötüleşmesi demektir. Bu minvalde değerlendirerek obezitenin kronik bir hastalık olduğunu kabullenip, multidisipliner tedavinin önemini anlayarak tedaviye başlamak kilolardan şikâyetçi her bireyin başlangıç noktası olmalıdır.







Yorumlar